
Müslümanlık, yalnız bilgi işi değil, iman ve sâlih amel işidir. İlim de, imana ve sâlih amele götürdüğü nisbette faydalı ve fazilet li. Bilgisi, kendisini hakikate ulaştırmayan kimse, mutlak surette bilginin hammalıdır. Yolcuyu gitmesi gereken yere (gerçek kurtuluş limanına) götürmeyen gemi, çok güzel de olsa basit bir süsten başka bir işe yaramaz, buna gemi de denmez. İnsan için marifet ve hüner, yön belirleyen pusulayı cepte taşımak değil; şu çalkantılı dünya gemisinde asıl hedefe gidecek yönü belirlemek ve o yola koyulmaktır. O yüzden, ‘ilim; satırlardaki değil, sadırlardaki (göğüslerdeki)dir’ denilir.
Müslümanlık, yalnız bilgi işi değil, iman ve sâlih amel işidir. İlim de, imana ve sâlih amele götürdüğü nisbette faydalı ve fazilet li. Bilgisi, kendisini hakikate ulaştırmayan kimse, mutlak surette bilginin hammalıdır. Yolcuyu gitmesi gereken yere (gerçek kurtuluş limanına) götürmeyen gemi, çok güzel de olsa basit bir süsten başka bir işe yaramaz, buna gemi de denmez. İnsan için marifet ve hüner, yön belirleyen pusulayı cepte taşımak değil; şu çalkantılı dünya gemisinde asıl hedefe gidecek yönü belirlemek ve o yola koyulmaktır. O yüzden, ‘ilim; satırlardaki değil, sadırlardaki (göğüslerdeki)dir’ denilir.